Beyin Tümörleri
- Prof. Dr. Soner Çivi

- 23 Eki
- 3 dakikada okunur
Beyindeki normal hücrelerin anormalleşerek büyümesi sonucunda kötü huylu ve iyi huylu olarak kitleleşen yapılar beyin tümörleri olarak nitelendirilirler. Beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil olmak üzere tüm yaş dönemlerinde görülürler. Orta yaş sonrası özellikle kanserli hastaların büyük bir bölümünde kanserin yayılması ile beyinde tümör ortaya çıkabilir. Meydana gelen kitle kafatası içi basıncının artmasına sebep olarak beyin üzerine baskı yapmaya başlar ve birtakım olumsuz belirtiler gösterir. Beyin tümörlerinin erkenden teşhis edilebilmesi çoğu kez hastanın hayatını ve yaşam kalitesini etkilemektedir Beyin, kafatası ile çevrilidir. Bu, tümörün büyürken normal beyin dokularına basınç uygulamaya başlaması demektir. Bu durum da beyin şişmesine neden olabilir. Bu nedenle tümörün mümkün olduğunca çabuk tedavi edilmesi çok önemlidir.
Bir tümör, beynin kendisinden kaynaklanmışsa birincil (primer)beyin tümörü olarak adlandırılır. Bazen kanser beyne akciğer veya göğüs gibi başka alanlardan yayılabilir. O zaman bu tip tümörler, ikincil (metastatik) beyin tümörü olarak adlandırılır. Diğer kanserlerle karşılaştırıldığında beyin tümörleri nispeten az görülmektedir; ancak yerleşimleri ve bazen agresif yapılarından ötürü tehlikeli oldukları düşünülmektedir.
Beyin Tümörlerinin Olası BelirtileriBeyin tümörleri sıklıkla normal beyin dokusuna hücum eder veya baskı yaparlar ve belirtiler de o basınç nedeniyle ortaya çıkar. Beyin tümörünün yerleşim yerine göre kişide farklı tipte belirtiler oluşabilir.
Baş ağrısı, özellikle: Yakın zamanda başlayan yeni bir ağrı, devamlı bir ağrı, uyanınca daha kötü olan bir ağrı
Kusma, özellikle sabahları daha şiddetliyse
Kişilikte veya davranışta değişiklikler
Zihinsel becerilerde düşüş:
Hafıza kaybı
Yeni başlayan nöbetler
Görme problemleri (çift görüş, azalmış görüş)
Duyma kaybı
Bir vücut alanında his azalması veya güçsüzlük
Konuşma zorlukları
Koordinasyonda azalma, sarsaklık
Güçsüzlük, uyuşukluk/rehavet, uyanıklığın azalması
Dil problemleri, yutma güçlüğü, hıçkırıklar
Bozulmuş koku duyusu
Menopozdan önce adet kanamalarının kesilmesi
Yüz felci
Kontrolsüz hareket
Gözkapağı düşmesi
Sersemlik/kafa karışıklığı, alışılmadık veya garip davranış
Beynin Fonksiyonel Coğrafyası
Beynin farklı alanları, farklı fonksiyonları kontrol eder. Beyin tümörünün belirtileri, etkilenen beyin alanına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Sol temporal lob: İşitme, görme, koku alma, anlayış, gördüğünü veya duyduğunu hatırlama, kelimeleri tanıma, kişilik, davranış ve cinsel davranış.
Beyin sapı: Nefes alıp verme, kalp hızı, sindirim, uyanıklık seviyesi, uyku, terleme, kan basıncı, vücut sıcaklığı ve denge.
Beyincik: Denge, duruş, kol ve bacakları kapsayan koordinasyon ve refleks hareketler için hafıza.
Sağ temporal lob: İşitme, koku alma, organize olma, görülen veya işitilene yoğunlaşma, müzikal tonların tanınması, müzik sesleri ve konuşma içermeyen bilgi (örneğin, çizimler). Uzun dönemli hafıza, kişilik, davranış ve cinsel davranış.
Oksipital lob: Görüleni ve görsel imgeleri net olarak yorumlama. Okuma ve yazma, cisimleri bulma, renkleri tanıma, kelimeleri tanıma, nesneleri çizme ve bir cismin hareket edip etmediğini anlama.
Parietal lob: Görme ve dokunma duyusu. Anlayış için farklı duyulardan giren verilerin düzenlenmesi, vücudun duysal kontrolü, yazı yazma, matematik ve dil. Vücudun pozisyonlanması, nesnelerin tutulması ve işitsel ve işitsel olmayan hafıza.
Frontal lob: Bilinçlilik ve dış uyaranlara cevaplar gibi yüksek zihinsel işlevler, kişilik. Yutma, salya, ses çıkarma, çiğneme, yüz ifadeleri ve eller, kollar, gövde, kalça, bacaklar ve ayaklar için motor koordinasyon.
Beyin Tümörlerinin Genel Tedavi Prensipleri
Cerrahi
Tümör kütlesini ortadan kaldırmanın en doğrudan yolu, birincil tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır.Cerrah, genellikle bir kranyotomi yapacaktır. Bu operasyonda, beyne ulaşmak için bir parça kafa kemiğinin çıkarılmasıyla kafatası boşluğuna girilir. Çıkarılan kemik, cerrahi işlemin sonunda tekrar yerine takılır.

Işın Tedavisi
Işın tedavisi, kanserli çoğu beyin tümöründe başrol oynar. İyi huylu tümörler de büyümelerinin kontrol edilmesi için ışın gerektirebilirler.
Cerrahi sonrası ışın
Tümörün bütünü cerrahi olarak çıkarılmış gözükse de, çevresindeki beyin dokusunda mikroskopik tümör hücreleri kalır ve bunlar başka bir yere yayılabilir veya yeni bir beyin tümörü oluşturabilirler.
Cerrahi kazıma sonrası uygulanan ışının amacı, kalan tümörün büyüklüğünü azaltmak, büyümesini durdurmak veya her ikisidir.
Eğer tümörün tamamı güvenli bir şekilde çıkarılamazsa, çoğunlukla cerrahi sonrası ışın önerilir.
Cerrahi uygun olmadığında ışın
Cerrahi ile ulaşılamayan veya ışına özellikle cevap verdiği düşünülen niteliklere sahip tümörler için cerrahi yerine ışın kullanılabilir.
Brakiterapi
Tümörlere seçici olarak yüksek dozda ışın verme yöntemidir. Çoğunlukla metal taneler veya çubuklar şeklinde olan bağımsız radyoaktif kaynaklar, tümör veya tümör çukuru içine ya da yakınına yerleştirilir. Çoğunlukla bilgisayar yardımıyla radyoaktif kaynağı tam olarak yerleştirmek, sağlıklı dokunun ışına daha az maruz kalmasını ve tümörün aldığı ışının dozunun en yüksek düzeyde olmasını sağlar. Brakiterapi, cerrahi ve/veya kemoterapi ile bir arada kullanılabilir.
Işın ve Kemoterapi
Kemoterapiyi ışın tedavisi ile beraber kullanmak, yüksek düzeyli tümörü olan bazı hastalar için yararlıdır. Kemoterapi, bir veya daha fazla ilacı içerebilir ve döngüsel olarak verilmektedir (örneğin, 3 hafta boyunca günde bir kez, ardından, yeni hücreler yapmak için 1 haftalık dinlenme dönemi ). Kemoterapi, ağızdan, damardan, başka bir infüzyon yöntemiyle veya doğrudan beyne yerleştirilmiş bir tabaka şeklinde uygulanabilir.

Gamma Knife (Sterotaktik ışın tedavisi)
Gamma bıçağı gerçekte, yüksek derecede odaklanmış, eni dar olan kobalt gamma ışını demetleridir. Cerrahiye karşı bir seçenek olan bu uygulama, bir kesiye gerek kalmadan, doğrudan beyin anormalliklerini tahrip eder. İyi ve kötü huylu tümörleri, metastatik tümörleri ve diğer vasküler yapı bozukluklarını tedavi etmek için kullanılmaktadır. Hastalarda yan etkiler daha azdır ve konvansiyonel cerrahiye göre iyileşme süresi daha kısadır. Cerrahi tipik olarak 30 dakika ve 3 saat arasında sürer ve hastaların çoğu aynı gün eve dönebilir.




Yorumlar